Sevgili Okurlar Merhaba,
Kış Döneminde meydana gelen uçak kazaları, hepimizin yüreklerini hoplattı. Bu kazalarda, zaman zaman kıl payı durumlar yaşandı, ama bazı kazalarda ise maalesef can kayıpları ve maddi kayıplar yaşandı. Bu tür kazaların yaşanması, birçok yolcuyu, ailelerini, acil müdahale ekiplerini, hava limanlarını, kapanan hava limanları nedeniyle başka hava limanlarına yönlendirilen uçuşları, kaçırılan transferleri ciddi anlamda etkiledi.
Bu yazımda sizlere Uçuş Emniyet Yönetim Sistemi hakkında bilgi vermek istiyorum. Uçuş Emniyeti dediğimiz bir olgu ve kültür aslında. Bu olgu ve kültürün bir hava yolu firmasında yerleşmesi ve herkes tarafından kabul görmesi, yönetimin bu konudaki açık desteği, kurum içi eğitimlerde işlenmesi ve tüm faaliyetlerde sözde değil özde kullanılarak ön planda tutulması ile mümkün olabilmektedir.
Uçuş emniyet kavramı, bir uçuşun en başında bir hava limanından diğer bir hava limanına uçarken, uçuşu engelleyen, tehlikeye sokan, teknik problemler, hava trafiği, insanı (Pilotaj) veya meteorolojik şartların herhangi bir olumsuzluk yaratmadan uçuşun tamamlanması ve riskin yönetilmesi olarak açıklayabilirim.
Uçuş güvenliği kavramı ise, uçağa gelen tüm yolcuların, bagaj ve eşyalarının, uçaklara yüklenen diğer kargo ve yüklerin, terminal veya ilgili noktalardan güvenlik kontrolleri yapılarak, içinde yasaklı bir madde olmadan getirilmesi, yüklenmesi ve yolcuların gerekli kontrollerden geçirilerek uçağa alınmasını sağlayan tüm güvenlik tedbirlerini içerir.
Yukarıdaki her iki kavram da sistematik ve kültürel bir yaklaşımı gerektirir ve bu çerçevede tüm unsurların katılımı ile etkili sonuçlara ulaşmak mümkün olacaktır. Burada çok önemli olan konu, hem hava yolu firmasının ve hem de katılım sağlayan tüm unsurlar, hizmet kuruluşları, çalışanlar ve yolcuların bu sistemin önemli bir parçası olduğu ve bu nedenle uçuşun emniyetle ve güvenli bir şekilde tamamlanabilmesi için, her bir bireyin gayretleri çok önem arz etmektedir.
Sistematik yaklaşım ile yapılan tüm gayretler uçuşun emniyetli ve güvenli bir şekilde tamamlanmasına yardımcı olmaktadır. Ancak, SMS dediğimiz Uçuş Emniyeti Yönetim Sistemi bileşenlerini, en yoğun olarak bir hava yolu firmasında görebiliriz.
Uçuş Emniyet Yönetim Sistemine tekrar dönecek olursak, tüm uçuşlardan sonra elde edilen uçuş kayıtlarının FDM adını verdiğimiz, Uçuş Veri Analizi yapılarak incelenmesi, risklerin önceden belirlenmesi, limit dışı durumların neden meydana geldiğinin araştırılması, kök nedenlerinin analiz edilmesi, filo genelindeki tüm uçuşlara oranı gibi detaylı inceleme yapılarak, gerekiyorsa Uçuş Emniyet Departmanı tarafından ilgili diğer Departmanlara gerekli hatırlatma ve uyarıların yapılması, üst yönetime ve uçuş ekiplerine bilgi verilerek bu konudaki bilincin artırılması son derece önem arz etmektedir.
Hava yolu firmaları arasındaki rekabet ve ticari baskıların hiçbir zaman uçuş emniyetinin önüne geçmemesi gerekmektedir. Yani hem ticari kazanç ve riskler, hem de uçuş emniyeti arasında bir denge olması beklenir. Ticari olarak riskler alınabilir, ancak her operasyonun doğası gereği oluşan riskler için mutlaka önleyici ve risk azaltıcı tedbirlerin de bu sistem için düşünülmesi ve uygulanması operasyonların başarısını ve emniyetini artıracaktır.
Sonuç olarak, Uçuş Emniyet Yönetim Sistemi hakkında özet bilgi vermek istedim. Bu konu oldukça geniş kapsamlı bir konu olup, havacılık sektöründe faaliyet gösteren tüm firma ve çalışanlarının, bu felsefeyi ve kültürü iyi anlaması ve uygulaması, meydana gelebilecek potansiyel kazaların önlenmesini sağlayacaktır.
Emniyetli ve Güvenli Uçuşlar Diliyorum.
Yazar: İdris Elmas – Sivil Havacılık Emniyet ve Güvenlik Uzmanı